BEŞERİ AŞK



İnsanın kalbi bir çok sevgiyi bir anda içerisinde barındırabilir. Fakat aşk öyle değildir. İnsan sadece bir kişiye ve bir şeye aşık olabilir. Zira kalp aynı anda iki aşkı içerisinde barındıramaz, bu mümkün değildir.
Aşk ise kutsaldır. Bir beşer, bir beşere aşık olduğu takdirde artık ne göz başka bir varlığı görür ve ne de bunun için bir uğraş sarfeder. Aşık olan insan akşını biran dahi aklından, zihninden ve düşüncelerinden çıkaramaz.
Aşk bir HÂL’ dir. Şahsıma göre aşk ise iki türlüdür; ilki beşeri aşk ve ikincisi ilahi aşktır.

BEŞERİ AŞK
İnsanların geçici bir süre dahilinde birbirlerine duyduğu aşktır. Bu süre uzun veya kısa olabilir. Evlilikte her fert, evliliğini aşık olarak gerçekleştirdiğine inanır. Kimileri bununla kendisini kandırır veya karşısındaki şahsa duyduğu sevgi ve muhabbeti aşk zanneder. Kimileri gerçekten aşık olarak evlenmişlerdir.
Beşeri aşk farklı bir fıtrata sahiptir. Aşık olan şahıs maşuğunun kusurlarını görmeye başladığı taktirde o şahsa karşı aşkı da yavaş yavaş kaybolur. Bu kaçınılmaz bir durumdur. Zira aşkın içerisinde noksanlık olmamalıdır. Hele ki evliliğe yeni adım atmış şahısların birbirlerine duydukları aşkları birkaç ay sonra yerini sevgi, saygı ve güvene bırakır. Artık aşk yoktur. Çünkü kusurlar görülmeye başlamıştır. Eğer aşık ve maşuk kusursuz olursa aşkları elbette devam eder. Buna tarihten en güzel örnek Hz.Ali (a.s) ve tertemiz eşi Hz.Fatıma (s.a) verilebilir.(Allah’ın selamı üzerlerine olsun)

Peki beşeri aşk niçin vardır?
İnsanlar birlbirlerine aşık olsunlar diye yaratılmamşılardır diye düşünüyorum!
Beşeri aşkın mutlaka ilahi bir görevi olmalı diye düşünüyorum! Ayrıca beşeri aşk ille de zıt cinsler arasında olabilir diye bir kural yoktur. Zira Züleyha’nın Yusuf’a “Daha önce birine aşık oldun mu? sorusuna Yusuf’un cevabı “Evet” olmuştu. “Kime?” diye soran Züleyha’ya Yusuf aleyhisselam şu cevabı verdiler; “Sevgisiyle beni gerçek sevgiye yönelten babama aşık oldum” buyurmuştu.
Bu demektir ki beşeri aşk illede karşı cinsler arasında olmayabilir. Bu sonuç ise akla şunu getirmekte; beşeri aşkın bir amacı bir görevi olmalı!

Evet beşeri aşkın bir görevi vardır…

Davut aleyhisselama, tek yaratıcı olan ve en güzel olan Allahu Teala şöyle buyurmuştur; “Ey Davut; ben insanları beni keşfetsinler diye yarattım.”

Beşeri aşk Allah’ı keşfetme noktasında kullanılacak en güzel araçlardan biridir. Zira insanoğlu beşeri aşk ile aşkı tanıyıp, tecrübe edip ve aşkın kusursuza olması gerektiğini anlar ve kusursuz olanı fıtratı gereği aramaya koyulur ve sonunda gerçek aşkı, yani gerçekten aşık olunması gereken kusursuzu bulur.
Beşeri aşk bir köprüdür gerçek aşk olan ilahi aşka.

Öyle düşünüyorum ki, kusurlu bir insana aşık olduğunu zannedip bir ömür boyunca gerçek aşktan haberi olmayan şahıs, zavallıdır.
Beşeri aşkı tecrübe  edip ilahi aşkı bulanlara örnek, tarih kaynaklarından yine Züleyha’yı verebiliriz. Züleyha gerçek aşkını görünce Yusuf’tan vazgeçti ve şöyle dedi; “ Ben Yusuf’a aşıkken ondan daha güzelini, daha kusursuzunu tanımıyordum. Oysa şimdi ondan daha güzelini buldum?
Ve Züleyha rabbine kavuştu. Gençliği ona geri verildi. Aşık maşuğuna cefa eylemez.
Beşeri aşkın sorumluluğu çok güzel bir sorumluluktur. İnsanoğlu hakikaten bu köprüden geçmeli ve rabbini bulmalı.


2 yorum:

  1. Allah razı olsun. Kısa bir şekilde müthiş açıklama olmuş az ve öz. Bir arkadaşa yardımcı olabildim sizin aracılığınızla. Leyla dan Mevlaya gitsin tüm yollar. Leyla öldü, Aşk kaldı sağ!..

    YanıtlaSil
  2. Akil sukut eder, ve dile gelir gonul engel tanımaz.

    YanıtlaSil